25 Nisan 2012 Çarşamba

BEDEN HAREKET İÇİN YARATILMIŞTIR...


Ben spor yapamam, spor zordur, spor yorucudur, spor sıkıcıdır, spor zaman alır...gibi sporla ilgili pek çok olumsuz düşünce vardır. Ben spora egzersiz diyorum. Çünkü bizim ihtiyacımız olan ( eğer sporcu değilsek) egzersizdir. Yıllarca spora yüklenen bu olumsuz ifadeler hayatında hiç egzersiz yapmamış insanları bile egzersizden soğutmuştur. Oysa egzersiz düzenli hareket etmektir. Bedenlerimiz hareket etmemiz için yaratılmıştır. Hareket durduğu zaman ölüm gelir. Yaşamak istiyorsak( gerçekten yaşamaktan bahsediyorum yaşayan ölüler olmaktan değil) o zaman hareket halinde olmalıyız. Sağlıklı olmak için, sağlıklı zayıflamak için egzersiz yapmalıyız. Kilo probleminiz olmasa bile sağlıklı kalmak, mutlu olmak için, kendimize sahip çıkmak için, kendimize değer verdiğimiz için egzersiz yapmalıyız.
 
Değişen yaşam tarzı daha çok yemek yemeyi ve daha az hareket etmeyi getirdi. Bedenler sabitlenmeye başladı. Bedenin hareketsizliği, zihini de etkileyip zihinlerde de sabit düşünceler oluşmasını tetikliyor. Nasıl ki zihnimiz bedenimizi etkiliyorsa bedenimizin durumu da zihnimizi etkiliyor. Ve olumsuz kısır döngü devam ediyor. SAĞLIKSIZ VE MUTSUZ YAŞAMLAR.
 
Şimdi sizi egzersizle yeniden tanıştırmak istiyorum;
Siz farkında değilsiniz ama bedeniniz hareket etmek için yanıp tutuşuyor. Belki hatırlamıyorsunuz ama bebekken yürüyüp koşmak için nasılda can atıyordunuz ve başardınız. Şimdi de egzersiz yapmayı başarabilir ve bundan da çok büyük keyif alabilirsiniz.
 
Egzersiz yaptığınızda enerji seviyeniz artacak, zihniniz açılacak.
Mutluluk hormonu salgılayıp, kendinizi çok daha iyi hissedeceksiniz.
Vücudunuza daha fazla oksijen girecek, yağ yakmanıza ve toksinlerin atılmasına yardımcı olacak ve daha hızlı kilo vereceksiniz.
Terleyerek toksinlerinizi atıp içinizi temizleyeceksiniz.
Kendiniz için en doğru egzersizi bulduğunuzda egzersiz yaparken çok eğleneceksiz, adeta özürgürleştiğinizi hissedeceksiniz.
 
Bedenlerimizin ilk önce oksijene, sonra suya, ondan sonra da doğal gıdalara ihtiyacı vardır ( tabiiki bir de sevgiye). En bol oksijeni de egzersiz yaparken alırsınız.
 
Aç karnına sabah egzersiz yaparsanız daha fazla yağ yakarsınız. Gece uyurken glikojen deponuz azaldığı için, vücudunuzda daha az ensülin olduğu için yağ yakma kapasiteniz fazla olur. Ve gün boyu metabolizmanız hızlı çalışarak sizi korur.
 
Haftada 4-5 gün, 30-40 dk yağ yakma egzersiziniz bedeninizde ve hayatınızda çok büyük fark yaratacaktır. Kendinize olan güveniniz, beğeniniz ve saygınız artacaktır. Dolayısıyla diğer insanların da size karşı bakış açısı değişecektir.
 
Unutmayın beden hareketi sever, durmak ölümü çağırmaktır. Bugün egzersize başlamaya ne dersiniz? 

En azından yarım saat durmadan yürüyebileceğiniz bir yol biliyorsunuzdur her halde... Ya da bir müzik açıp dans edebilirsiniz, kim bilir ne kadar zamandır dans etmediniz, çok özlemiş olmalısınız.İyi egzersizler..
 
Sevgiyle ve sağlıkla ilerleyin...
Arzu Bıyıklıoğlu
NLP uzmanı ve Yaşam Koçu
www.arzubiyiklioglu.com

10 Nisan 2012 Salı

BEŞ YIL SONRA NE KADAR SAĞLIKLI OLACAKSINIZ ?

Bireysel ve grup çalışmalarımda, herkesten yapmasını istediğim bir puanlama çalışmasını sizinle paylaşmak istiyorum.
 
'' Şu an hayatınızın en önemli alanları için puanlama yapmanızı istiyorum. İş, para, sevgili ( eş ), sosyal ortam, fiziksel görünüm ve sağlık alanlarında, kendinize 1 ila 10 arasında puan verin.  1 düşebileceğiniz en kötü seviye, 10 ulaşabileceğiniz en yüksek tatmin seviyeniz.''
Siz de hemen okumaya ara verip, kendiniz için puanlama yapabilirsiniz. Burada yapacağınız değerlendirme size, şuan içinde bulunduğunuz yaşamın kalitesini gösterecektir.
 
İŞ-KARİYER  ( şu an yaptığınız işin tatmin seviyesi)
PARA
SOSYAL ÇEVRE
FİZİKSEL GÖRÜNÜM
SEVGİLİ ( EŞ )
SAĞLIK DIURUMUNUZ
 
İkinci adım ise, onlardan aynı değerlendirmeyi beş yıl sonrası için yapmalarını istememdir. Örneğin iş alanında bugünkü seviyenize 5 puan verdiyseniz, beş yıl sonra kaç puanda olursunuz?  Lütfen '' nereden bileyim beş yıl sonrasını '' gibi bir cevapla geleceğinizi belirsizlik içinde bırakmayın. Siz geleceğiniz için planlar yapmazsanız, gelecekte başkalarının planlarına dahil olumak zorunda kalırsınız.
 
Eğer birinci egzersizi yaptıysanız, şimdi sizde aynı alanlarda beş yıl sonrası için bir puanlama yapın. İçinizdeki cevaplara daha rahat ulaşabilmek için gözlerinizi kapatıp bir kaç derin nefes alarak rahatlayın ve zihninizde 2016 yılının sonlarına gidin. Evet şimdi 2016 yılında maddi durumunuz, eş durumunuz( sevgili),sosyal durumunuz, fiziksel görünümünüz ve sağlık durumunuz ne durumda olur? Her bir durumunuza kaç puan verirsiniz?
 
Ben bu çalışmayı yaptırdığım zamanlarda, beş yıl sonrasının puanlarının, çoğunlukla şimdiki zaman puanlamasından daha yüksek olduğunu görüyorum. Bu çok normal, zaten olması gereken de bu. 

Ancak tek bir alan genellikle düşüşte oluyor. Hangisi dersiniz? Tabiiki '' SAĞLIK''.
Neden beş yıl sonraki sağlık seviyelerine, bugünden daha düşük puan verdiklerini sorduğumda da aldığım cevap genelde aynı oluyor. '' Beş yıl daha yaşlanıyoruz, bugün ...... hastalıklarım var, ......ağrılarım var, beş yıl sonra daha artış olur''  cevaplarını alıyorum.
 
Bunun söyleyen insanlar beş yıl sonra kendilerini haklı da çıkaracaklardır. Bugüne göre daha çok sağlık problemine sahip olacaklardır. Çünkü yaşlanmanın daha fazla ağrı ve hastalık getirdiğine inanmaktadırlar. Çünkü bugünkü ağrı ve hasatlıklarıyla beraber yaşamayı kabul etmişlerdir, iyileşme ümitlerini yitirmişlerdir. Yaş ilerledikçe sağlık kalitesinin düşeceğine inanmışlardır. Yaşanmışlığı yorgunluk, yıpranma olarak algılamaktadırlar. Ve bütün bu düşünceler beş yıl sonra sizi daha sağlıksız yapmaya yeter.
 
Siz de böyle düşünüyorsanız, hergün etrafınızda bu düşüncenizi destekleyecek hastalıklı yaşlılar görürsünüz, hergün biraz daha bir yerleriniz ağrır. Oysa diğer tarafta sağlıklı yaşlanan insanlar da vardır. Mesela benim babam, şu an 68 yaşında ama 55 yaşındaki halinden daha sağlıklı. Ben de kendimi beş yıl öncesinden daha sağlıklı hissediyorum. Bugün 80 yaşında hala ameliyatlara giren doktorlar var, 67 yaşında dağcılık sporuna başlayıp, tırmanabilenler var. Eğer sağlıklı yaşlananları merak ederseniz, algınız onlara kayar ve etrafınızda ne kadar çok olduklarını farkedersiniz. Ve yavaş yavaş sağlıklı da yaşlanılabilineceğine inanmaya başlarsınız.

Yaşlanan ama hala sağlıklı olan kişilerin farkı, insan üstü varlıklar olması değil, farklı zihinsel yapıya sahip olmalarıdır. Zihinlerinde farklı düşünce ve inançlara sahip olmalarıdır. Dolayısıyle farklı duygu ve davranışlar içinde bulunurlar ve farklı sonuçlar alırlar.
Evet, eğer bugün bir ağrınız, rahatsızlığınız varsa, beş yıl sonra hatta bir yıl sonra onunla vedalaştığınızın hayalini canlandırmak ve sağlığınıza ilerisi için şimdiden daha yüksek bir puan vermek size daha çok şey kazandıracaktır.
Unutmayın biz ne düşünürsek, neye inanırsak onu yaşıyoruz.
Sağlıkla ve sevgiyle ilerleyin...
 
Arzu Bıyıklıoğlu
NLP Uzmanı ve Yaşam Koçu
www.arzubiyiklioglu.com