21 Ekim 2011 Cuma

ÖĞRENME AŞAMALARI


Öğrenme, görme, işitme, deneyimleme, tatma ve koklama duyularımıza dayanarak algıladığımız bilgileri kişiselleştirerek depoladığımız ve dış dünyaya geri yansıttığımız kişisel gelişim sürecidir. Okullarda genelde tek tip öğrenme ve öğretme modeli olduğu için pek çok kişi okul hayatındaki zorlanmasından dolayı iyi öğrenemediğini düşünür. Ve bu fikir zamanla inanca dönüşerek tüm yaşamı kontrol altına alabilir.  Bazı kişiler görsel olarak çabuk öğrenirken bazı kişiler deneyimleyerek veya dinleyerek daha kolay öğrenirler. Her ne şekilde kolay öğreniyorsanız öğrenin, öğrenim sürecinde öğrenmeyi kolaylaştıran bazı ortak durumlar vardır. Bunlardan biri öğrenirken '' iyi ruh halinde olmanız'' dğeride öğrendiğiniz şeye karşı '' meraklı'' olmanızdır.

Öğrenme tek başına gerçekeşebilir ancak '' öğretme'' tek başına gerçekleşmez. Öğrenci olmadan öğretmen olmaz. Öğretme iletişimde olduğu gibi çift taraflıdır. '' Ben konuyu öğrettim ama öğrenciler öğrenemedi'' demek bir şey ifade etmez. '' Ameliyat başarılı geçti fakat hastayı kaybettik'' demek gibi bir şey olur bu .

Bilgi kişiye boş bir kanala enjekte edilir gibi verilmez. Maalesef eğitim sistemimizin çoğu hala bu yöndedir. Günlük hayatımızda her an bir şeyler öğreniriz ve bu arada otomatik olarak kendi kolay öğrenim şeklimizi kullanırız. Doğduğumuz anda başlayan öğrenme sürecimiz ölene kadar devam eder.

Geleneksel öğrenmenin 4 aşaması vardır. Bunlara aynı zamanda farkındalık evreleri de denir.
1) Bilinçdışı yetersizlik: Bilmezsiniz ve bilmediğiniz şeyin ne olduğunu da bilmezsiniz. ( uçak kullanmasını bilmeyen bir insan)
2) Bilinçli yetersizlik: Neyi bilmediğinizi bilirsiniz, becerilerinizi kullanabilirsiniz ama çok başarılı olmayabilirsiniz.
3)Bilinçli yeterlilik: Bu aşamada beceriyi kazanmış olursunuz fakat tutarlı bir hale getirememişsinizdir, çok çaba harcamanız gerekir. Dikkat yoğunluğu gerekir. ( uçak kullanırken ne yapmanız gerektiğini bilir ancak sürekli dikkat ve kotrol içindesinizdir.)
4) Bilinçdışı yeterlilik: Bu aşamada becerileriniz alışkanlık haline dönüşmüş ve hatta otomatikleşmiştir. Yaptığınız şeyin üzerne düşünmenize gerek yoktur. ( uçak kullanırken sohbette edebilirsiniz, kahve de içebilirsiniz)

Öğrenmenin hedefi budur, yani bilinçdışında yeterlilik alanına becerileri, bilgiyi  iyi bir şekilde yerleştirmek ve bilinçli zihini başka şeyler yapması için serbest bırakmaktır. 
Öğrenme, kişilerin öğrenme modeline göre ( hangi duyuları ağırbasyorsa) bu dört öğrenme seviyesinden geçerek bilinçdışı zihinde otomatikleştiğinde  çok daha kolay ve kalıcı   olacaktır.  Ayrıca kişi yeni şeyler öğrenmeye çok daha istekli ve yüksek motivasyona sahip olacaktır. Bu bilgiler doğrultusunda öğrenme konusunda artık kendinize ve çocuklarınıza karşı haksızlık yapmamanızı tavsiye edrim. NLP'nin en güzel varsayımlarında biri '' herkes ihtiyacı olan kaynaklara sahiptir veya bu kaynaklara ulaşabilir'' dir. Bu varsayım hepimizi kapsar ve bizi ileriye, öğrenmeye, başarıya götürür.

Arzu Bıyıklıoğlu
NLP Uzmanı ve Yaşam Koçu

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder